BİR YOL HİKAYESİ

Bir yere varmak zorunda olmadığın bir yolculuksa hayat. Neden bu dramanın  içinde dolanıp durur insan.

Tek uzaklığın kalbinle zihnin arasındaki mesafe olduğunu anlamadan yürür yolları, yorarsın bedenini avare.

İnsanın içindeki yaman çelişki, gitmekle kalmak gibi. Bir parçan kalk gidelim derken öbürü otur oturduğun yere diyor. Bir yanın diyor ki sen özgür bir kelebeksin, seçimler sana ait, sen yaratıyorsun hayatını, ışığını fark et ve bununla  dans et.

Diğer taraf bağımlı hissediyor insanlara , maddiyata, duygulara, düşüncelere, inançlara ve tutuyor da tutuyor, yaşamak varken yaşamamak pahasına.

Zihnimizle İdealize ettiğimiz hayatlar yaşamak istiyoruz ancak nafile bir çaba bu…

Derin bir nefes al ve bırak gitsin tuttuğun, tutunduğun ne varsa bırak ki gerçek sen çıkabilsin ortaya.

Hayatın getirdiği hediyeleri görebilmek için neler mümkün?